Yazar adı: Saksagan

H13, H22, H34, H42

Tebrizin Hamamları

Tebriz şehri, temizlik ve ferahlığıyla meşhur hamamlarıyla tanınır. Toplam yirmi bir güzel hamam vardır. Her birinde bir veya iki Şâfiî havuzu, geniş yarım sofa bölümleri ve selsebil şadırvanları bulunur. Bu hamamlar tatlı suları, temiz havaları ve zarif yapılarıyla şehrin en gözde mekânlarıdır.

Hamamların tellakları iffetli, düzenli ve işinde ustadır. Bazı hamamlar, güzel yüzlü gençlerin hizmetiyle de dikkat çeker. En bilinen hamamlar arasında Sultan Haşan Hamamı, Peşi Köşk Hamamı, Lusar Hamamı, Cihan Şah Camii yakınındaki Cihan Şah Hamamı, Mırmır Mahallesi Hamamı, Zerçü Kapısı Hamamı, Pülbağ Kapısı Hamamı, Şütürban Mahallesi Hamamı, Rey Kapısı Hamamı, Hıyaban Hamamı ve Sürhâb Mahallesi Hamamı yer alır Tours Sofia.

Bu hamamların hepsi hem suyu hem havası bakımında

H11, H21, H32, H43

İbret Verici Yapılar

Tebriz şehrinde birçok ibretlik yapı bulunmaktadır. Bunların başlıcaları Sultan Haşan Camii, Şah Yakub’un binası, Şah Hıyaban binası, Şehlân Köşkü, Şah Cihan binası, Hadım Cafer Paşa Köşkü ve Şam-ı Gazan binasıdır. Bunların her biri mimari zarafeti, süslemeleri ve tarihî değeriyle dikkate değerdir.

Mırmır Mahallesi’nde bulunan Ali Şah Kemeri, ihtişamıyla Kisra Kemeri’ni andırır. Ancak zamanla bazı yapılar harap olmuştur. Şah İsmail Camii yakınındaki Emir Han Kalesi ile caminin karşısında yer alan Hadım Cafer Paşa Kalesi günümüzde yıkık durumdadır. Sürhâb Dağı eteklerindeki Reşidiye Kalesi ise Şah Gazan’ın veziri Muhammed Şam-ı Gazan tarafından yaptırılmıştır. Bu kaleler ve köşklerin her biri dönemin sanat anlayışını ve gücünü yansıtır. Tebriz’de bu yapılardan başka sayısız garip ve şaşırtıcı eser daha vardır ki bunları sözle anlatmak mümkün değildir

H14, H24, H33, H41

Şairler ve Yazarlar

Bu şehirde yetmiş sekiz divan sahibi şair ve yazar vardır. Hepsi düzgün dilli, zarif sözlü ve bilgili kişilerdir. Bunlar arasında Yâverî, Şâbî ve Sâibî, zamanlarının ünlü şairi Örfî’ye benzetilir. Ayrıca Edhemî, Çâkerî, Câyî ve Râzî gibi kalem sahipleri de ilim ve edebiyat dünyasında saygı görürler. Bu kişiler sadece şiir yazmakla kalmayıp halk arasında bilgelikleri ve güzel konuşmalarıyla da tanınırlar.

Ziyaret Edilen Dostlar ve Aydınlar

Yazarın ziyaret ettiği veya birlikte olduğu dostları arasında Seyyid Vâhidî (divan sahibi), Yezdan Aka, Merdân Aka Can, Kurban Kulu, Hoca Nağdî, Pirbaş Aka, Mirza Bay, Hüsam Ata, Elvend Aka, Rıza Bay ve Kelb Ali gibi değerli kişiler vardır. Bu isimler hem ilim hem de dostluk bakımından saygıdeğer kimseler olup şehirde önde gelenlerdendir

H15, H23, H31, H45

Tebrizin Kervansarayları

Tebriz, tarih boyunca ticaret yolları üzerinde önemli bir durak olmuştur. Şehirde 200 kervansaray bulunur. Bu kervansaraylar hem dinlenme hem de konaklama yerleri olarak hizmet vermiştir. En meşhurları şunlardır:

Zübeyde Kervansarayı

Şah Cihan Kervansarayı

Şah İsmail Kervansarayı

Pir Budak Han Kervansarayı

Âlem Şah Begüm Kervansarayı (Şah Cihan’ın kızına aittir)

Bu yapılar, mimari güzellikleriyle olduğu kadar, tüccarlara sundukları güvenli barınma imkânı ile de dikkat çekmiştir.

Tüccar ve Bekâr Hanları

Tebriz’de ayrıca 70 tüccar hanı bulunmaktadır. En bilinenleri Cafer Paşa Hanı, Şah Bende Han Hanı, Beğim Hanı ve Baba Hakkı Kervansarayıdır. Bu hanlarda ticaretle uğraşan zengin tüccarlar kalır ve mallarını güvenle saklarlardı

H12, H25, H35, H44

Tebrizde Sıbyan Mektepleri

Tebriz’de çocuklara Kur’an öğreten 600 mektep bulunur. Bu mektepler, Sıbyan Mektepleri olarak bilinir ve her yıl çocuklara elbiseler dağıtılır. En bilinenleri şunlardır:

Şeyh Safî Mektebi

Haşan Meymendî Mektebi

Takı Han Mektebi

Sultan Haşan Mektebi

Sultan Yakub Mektebi

Bu okullar, çocukların dini eğitim alması ve Kur’an’ı öğrenmesi için önemli merkezlerdir.

Derviş Tekkeleri

Tebriz’de 160 derviş tekkesi bulunmaktadır. Bu tekkeler, özellikle Ehl-i Beyt sevgisi taşıyan dervişler tarafından korunur. Öne çıkan tekkeler şunlardır:

Şems-i Tebrizî Tekkesi

Bulduk Han Tekkesi

Zeyneb Ağam Tekkesi

Ukayl Tekkesi

Mir Haydar Tekkesi

Bektaşi Tekkesi (Rik Mahallesi’nde)

Bu tekkeler, hem ibadet hem de toplumsal dayanışma alanı olarak hizmet verir.

Akarsu ve S

G13, G22, G34, G42

Tebriz Camilerinin Güzelliği ve Mimari Zenginliği

Tebriz şehrinde bulunan camilerin her biri, benzersiz bir sanat ve zarafet örneğidir. İçlerinde asılı duran avizeler ve onları taşıyan ustalıkla yapılmış askılar, insanın hayranlığını uyandıracak kadar güzeldir. Bu camilere dikkatle bakan bir kimse, sanki ışıkla dolu bir Çin veya Maçin (Uzak Doğu) sanat galerisine girmiş gibi hisseder. Her biri öylesine süslü, öylesine zariftir ki, kelimelerle tarif etmek neredeyse mümkün değildir.

Ne var ki, bu görkemli camilerden bazıları fakir kalmış gibidir. Cemaatten uzak düşmüş, sessiz ve sükûnet içinde kalmışlardır. Anadolu veya Arabistan’daki camilerde olduğu gibi, burada cemaatle namaz kılma geleneği pek güçlü değildir. Ezan okununca insanlar camiye gelir, beş vakit namazlarını kılarlar ama hemen çıkıp giderler. Bu yüzden camiler, genellikle cemaatsiz bir hâl almıştır

G11, G21, G32, G43

Sultan Hasan Camiinin Özellikleri

Tarihî Arka Plan

Sultan Hasan Camii, Azerbaycan hükümdarlarından Uzun Hasan tarafından yaptırılmıştır. Bu Uzun Hasan, Erzurum’un doğusunda, bir günlük mesafedeki Hasan Kalesi’ni inşa ettiren aynı kişidir. Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmed ile Tercan Ovası’nda yaptığı büyük savaş tarih kitaplarına geçmiştir.

Bu çetin savaşta Uzun Hasan’ın ordusu Fatih’in güçlü askerlerine karşı tutunamamış, ordusu büyük kayıplar vermiştir. Kendisi ise canını kurtarıp Tebriz’e sığınmış, ancak aldığı yaralardan dolayı orada vefat etmiştir.

Camii ve Mimari Özellikleri

Bugün Tebriz’de, kendi adını taşıyan bu görkemli camiinin yanında Uzun Hasan’ın türbesi bulunmaktadır. Cami, baştan sona kadar içi ve dışı kâşî çinilerle süslenmiş eşsiz bir eserdir. Uzun Hasan, gerçekten de sanat anlayışı yüksek bir hükümdar o

G14, G24, G33, G41

Tebriz Azerbaycanın Taht Şehri

Gönülleri cezbeden Tebriz şehri, bugün hâlâ Azerbaycan’ın taht merkezi olup, İran topraklarının en yüce hanlıklarından biridir. Tarih boyunca birçok kez hanlar hanlığı unvanını taşımıştır. Şehir, yaklaşık on bin asker tarafından korunmaktadır.

Tebriz’in yönetimi oldukça düzenlidir. Şehirde müftü, şeyhüssâdât (seyitlerin başı), molla, kelenter (belediye başkanı), münşi (yazman), daroga (zabıta amiri), korucubaşı, dizçöken ağası, çiğyiyen ağası, yasavul ağası, eşik ağası ve mihmandar (resmî misafir ağırlayıcı) görev yapmaktadır.

Bu görevliler şehri adaletle yönetirler. Tebriz’de halk, Nuşirevan-ı Adil’in (Sasani hükümdarı Nûşirevan) adaletini andıran bir düzen içinde yaşar. Öyle ki, hiçbir kimse başkasının hakkına, bir hardal tanesi kadar bile dokunamaz.

Tebriz’in Camileri

Tebriz’de 320 mihraplı cami bulunmaktadır. Bun

G15, G23, G31, G45

Özdemiroğlu Osman Paşanın Vefatı

Tebriz Kalesi tamamen dolmuş, cephaneler, mühimmat ve kırk bin asker ile şehir güvenlik altına alınmıştı. Ancak Allah’ın takdiriyle, Özdemiroğlu Osman Paşa’ya bu kalede ilk cuma namazını kılmak nasip olmadı. O akşam, namazını kıldıktan sonra Hakk’ın rahmetine kavuştu.

Bu acı haber, ordu arasında büyük üzüntü yarattı. Osmanlı askerleri hemen Cağaloğlu Sinan Paşa’yı başkomutan olarak seçtiler. Tebriz Kalesi’nin anahtarlarıyla birlikte Osman Paşa’nın ölüm haberi İstanbul’a, yani Devlet Kapısı’na gönderildi.

Yeni Kumandan Hadım Cafer Paşa

Sultan III. Murad, bu haberi alır almaz, Şam ve Trablus Veziri Hadım Cafer Paşa’yı aceleyle Tebriz’e gönderdi. Paşa kısa sürede gelip Tebriz valiliğini ve başkomutanlığı üstlendi. Adaletli ve kararlı yönetimiyle halkın sevgisini kazandı.

Hadım Cafer Paşa zamanında Tebriz öyle imar edildi ki, Su

G12, G25, G35, G44

Dördüncü Kurucu Sultan Muhammed Şam-ı Gazan

Tebriz’in dördüncü kurucusu, Hicrî 694 (Miladî 1295) yılında hükümdar olan Sultan Muhammed Şam-ı Gazan’dır. Onun zamanında şehir, adaletli yönetimi sayesinde öyle gelişmişti ki sınırları bir yandan Liyan Dağı’na, diğer yandan Sincan Dağı’na, Ucan Dağı’na ve Şehlan Dağı’na kadar uzanıyordu.

Adaletle yönetilen Tebriz, kısa sürede ilim, sanat ve zenginliğin merkezi hâline geldi. Şehir, güzelliğiyle bütün dünyada tanınır olmuş, “cihan süsleyen şehir” olarak anılmıştır.

Sultan Şam-ı Gazan, Tebriz’in çevresine güçlü surlar yaptırdı. Şehrin büyüklüğü öyleydi ki bir yaya, bu surların çevresini dört günde dolaşabilirdi. Bu dönemde, Abbâsî halifelerinden el-Mütevekkil Alallah tarafından yaptırılmış olan eski iç kale de hâlâ ayaktaydı.

Tebriz’in Değişen Yazgısı

Zamanla şehir, pek çok hükümdarın eline geçti; bazen h

Scroll to Top